TRAKYA Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Lideri ve Bitki Islahı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, Ekim ve Kasım aylarının son 40-50 yılın en kurak aylarının yaşandığını belirtti. Son yağışların buğdaya hayat verdiğini belirten Prof. Ülke olarak ekonomik krize girerdik.”
Türkiye’nin tahıl ambarı Trakya, son yılların en kurak Ekim ve Kasım aylarını yaşadı. Son 30 yılın verilerine göre 50-60 kilo yağış alan bölge, ekim ayında 1 kilo yağış aldı. Bölgedeki bazı üreticiler buğday tohumlarını kuru toprağa ekerken, diğerleri bunu erteleyerek kasım ayına bıraktı. Kasım ayında metrekareye 65,8 kilogram, Aralık ayında ise 36,6 kilogram yağışla Trakya’da üreticinin yüzünü güldürdü.
Trakya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı ve Bitki Islahı Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yalçın Kaya, buğdayın ülke için en önemli ve en çok ekilen ürün olduğunu belirtti. Trakya’nın buğday ekim alanları açısından değerli bir bölge olduğunu belirten Prof. Ekim ayı aslında ekim ayıydı çünkü buğday ekme zamanıydı.Küresel ısınma çerçevesinde maalesef ekim ayından ayrıldık.Ekim ekimi kasım ayına kaydırdı.Yağmur bekliyorduk ama ne yazık ki hiç yağmur yağmadı. çiftçiler ekimlerini kasım ayı sonuna kadar tamamladılar acaba bizim buğdayımız yetişecek mi diye merak ettik. “Şu anda buğday çok güzel, kışa hazır” dedi. “KURAK BİR KIŞ GEÇİRDİK” Dr. kök tacı oluşur ve 3-4 cm aşağıya iner. Çünkü özellikle buğday çok daha küçük bir dönemde çimlenmeden girerse karsız donlardan zarar görebilir. Buğday bu durumda olduğu için şu anda ikinci değerli nokta karsız donlara karşı olmaması çünkü karsız don varsa yağmur sonrası 3-4 parmak suda kalırsa kök tacı mutlaka düşmelidir. kışa ve tüm donlara hazır olması için 3-4 cm. kar, bitkilerimizi kış aylarında soğuktan koruyan yorgandır. Geçen yıl çok kurak bir kış geçirdik. Karı neredeyse görmedik. Kar yağdığında daha fazla su depolamak, daha sonra daha fazla toprak suyunun depolanmasına ve kullanılmasına fayda sağlayacaktır. Buğdayın normal dönemine yaklaştığı, kuraklık tehlikesinin tamamen atlatıldığı bu dönemde, bundan sonra karsız donların veya çok uzun süre devam eden yağmurların, buğdayın donma sorunu yaşayabileceğine gerçekten inanıyoruz. net ama bu anlamda bir tehlikenin geçtiğini ve kıymetli tehlikelerin geçtiğini görüyoruz” diyen Dr. Şu anda buğdayımız olmayabilir. Bu sene buğdaysız da olabilirdik. Onu ektiler ve sonra güneşli hava vardı. Bunlar da buğdayın bu seviyeye gelmesine yardımcı oldu. Çünkü bitki gelişimi devam etti. Çok ince çimlenip kışa girebilir. Havalar soğusa donabilirdi. Bu anlamda buğdayın gelişmesine her zaman yardımcı olmuştur. Hem ektiklerimizi büyütmemize hem de diğerlerinden bu seviyeye gelmemize yardımcı oldu. Ekmek dünyadaki en değerli besin kaynağımızdır. Buğday en değerli ürünümüzdür. Avrupa’nın veya Rusya hariç dünyanın en değerli ürünüdür. Buğdayın en çok ekildiği ülkelerden biriyiz. Bu anlamda vazgeçilmez stratejik çalışmalarımızdan biri de buğdaydır. Tarım büyük ölçüde etkilenecektir. Ülke olarak ekonomik krize girerdik. Hala savaşlar var, biz buna tahıl koridoru diyoruz. Türkiye dünya un sanayi ve ticaretinde en değerli ülkelerden biridir. Bazen ithalat da yapıyoruz ama hiç buğday yetişmeyen Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri de var. . Ülkemiz aynı zamanda dünyanın en büyük un ve makarna ihracatçılarından biridir. Dünyadaki en değerli şey ekilebilir arazidir. Bu ekilebilir alanlarda buğday ekimi yapılmazken pandemi döneminde buğday krizi nasıl yaşandı? Üreticilerin yabancı otlara da dikkat etmesi gerektiğini belirten Kaya, “Dona karşı, çevre kurallarına aykırı üreticilerin yapabileceği bir şey yok. Bundan sonra özellikle tarlalarında yabancı ot varsa çiftçilerimizin en çok dikkat edeceği bu dönemde uygulanacak yabancı ot ilaçları var. Onları atabilirler. Çünkü özellikle bazı tarlalarda gördüğümüz gibi çim popülasyonları çok fazladır. Havanın soğukluğu ve çevre koşulları da değerlidir. Onlara da dikkat etmeleri gerekiyor” dedi.
